- Lüks araçlarla ulaşım
- Serpme Kahvaltı (Mehmetçik İkbal Tesisleri, Açıkbüfe kahvaltı)
- Araç içi Su İkramı
- Orc Turizm Rehbelik Hizmetleri
Burgazada, Büyük Ada, Kınalıada
02:45 Espark İnci Börek ve 03:00 Atatürk Bulvarı Migros'tan Hareketle İstanbul istikametine doğru yola çıkıyoruz.
İstanbul girişinde bulunan Mehmetçik Dinlenme Tesisleri - İkbal Restoranında açıkbüfe kahvaltımızı alıyoruz. Ardından tekrar araçlarımıza biniyor ve hareket ediyoruz. İstanbul'a ulaştığımızda vakit kaybetmeden gezimizin başlayacağı Kadıköy Vapur İskelesi'ne geçiyoruz. İlk durağımız Prens Adalarının İstanbul'a en yakını ve Yunanca adı Proti olan Kınalıada. Kınalı Ada'ya ulaştıktan sonra programımıza başlıyoruz.
Bizans İmparatoru Romen Diyojenin sürgün yeri olan adada, adalardaki tek Ermeni kilisesi olan Surp Krikor Lusavoriç Kilisesini ziyaret ediyoruz. İstanbul manzaralı bu yüksek rakımlı adada ilk çevre gezimizi gerçekleştiriyoruz. Ada hakkında bilgiler aldıktan sonra ikinci durağımız olan Yunanca adı Antigoni olan Burgazada istikametinde vapura biniyoruz.
Burgazada'ya indikten sonra, aslı Bizans dönemine dayanan, 1597 yılında Patrik Meletios Pigas tarafından yeniden kurulan Hristos Manastırını geziyoruz. Ardından hayatının bir bölümünü Burgazada'da geçiren çağdaş Türk edebiyatının önemli yazarlarından Sait Faik Abasıyanık'ın Darüşşafaka tarafından onarılıp müzeye çevrilen evini geziyoruz. Bu ziyaretimizin ardından bir başka kilise ziyaretimizi gerçekleştiriyor ve Aya Yani Kilisesine geçiyoruz. Burgazada'da gezilecek yerleri bitirdikten sonra vapur iskelesine geçiyoruz ve son adamız olan Büyükada'ya geçiyoruz.
Büyükada'ya varınca öğle yemeğimizi alacağımız restoranımıza geçiyoruz. Yemeğin ardından ilk noktamız olan, Hristiyanlar tarafından iki Hac noktasından biri sayılan Saint George adına yapılan ve Ortadoks kilisesinin otoritesi sayılan Başpiskoposluğun Türkiye'de kabul ettiği kilise olma özelliği taşıyan Aya Yorgi Kilisesi ve manastırı ile devam ediyoruz. Ardından dünyanın en büyük ahşap yapısı olduğu iddia edilen 1898-1899 yıllarında Fransız bir şirket tarafından otel olarak inşa ettirilen ve 1960'lı yıllarda kapatılan Rum Yetimhanesini görüyoruz. Ardından tüm ihtişamıyla karşımızda duran konakları, villaları ve koyu gördükten sonra serbest zaman veriyoruz ve dileyen misafirlerimiz bisiklet veya fayton turuna çıkabiliyorlar. Serbest zamanın ardından akşam saatlerine doğru tekrar vapur iskelesine geçiyoruz ve Kadıköy iskelesinde inip otobüsümüze binip Eskişehir istikametine yola çıkıyoruz. Yolda vereceğimiz molaların ardından Eskişehir'e varıyoruz ve bir sonraki ORC Turizm etkinliğinde görüşmek üzere sizlerle vedalaşıyoruz.